Monday, October 6, 2008
İHTİMAL HESABI
Hiç unutmam birgün çok ilginç bir telefon almıştım. Müşterim mevcut banka kartlarını iptal ettirmek istiyordu, çünkü çok kısa bir süre sonra intihar edeceğini söylüyordu. Önceleri basit bir müşteri tepkisini ifade etmek istediğini düşündüm, ama sonra kısa hikayesini anlattığında kanımım donduğunu hissettim.
Bir yıl kadar önce eşini kaybetmiş ve iki çocuğuyla hayatta bir başına kalmış. Çalışması gerektiğinden küçük çocuklarını işe gittiği saatlerde komşusuna bırakıyormuş. Tabi işkence gibi gelen sorumluluk ve çocuklarına bekledikleri ilgiyi gösterememenin verdiği yetersizlik hissi artık onu o kadar boğar hale gelmiş ki yaşamını sonlandırmaya karar vermiş. Kurban Bayramına denk gelen bir tarih söylemişti yanlış hatırlamıyorsam ve o tarihte, yani eşiyle tanıştığı tarihte intihar edeceğini söylüyordu. Telefonu kapatırken o tarihte gazetelerin ikinci sayfasında intihar haberini okuyabileceğimi söyledi ve kapattı.
Tüm gün boyunca yardımcı olamamanın verdiği buhran ve belki de yalandır-ın verdiği rahatlık arasında gidip geldim. Söylediği tarihi aklımda tutmaya çalıştım ama, neden sonra; unuttum.
Biraz önce intiharın nasıl birşey olduğunu düşünürken ilk aklıma gelen bu yaşadığım kısa enstantaneydi. Bu olayı yazmamın bana bir faydası oldumu ve sıkıntımı giderdimi bilmiyorum. Bildiğim tek şey zaman zaman hepiniz gibi bende bunu düşünüyorum. Çok kuvvetli bir his değil bu ama belki de yığınla üzerine gelen sorumluluklardan bir nebze olsun kaçış,bir soluk alma zamanı, başka ihtimallerde var rahatlaması benimki.
Yani, garip bir his bu intihar etme hissi, isteği. Hayattan sizi ilelebet ayıracak bir kararlılık ve bu kararlılığın verdiği hayata daha sıkı sarılma arzusu. Aslında bilimsel yanını düşündüğünüz de depresyon tanısı için yeterli bir veri ama hayattaki enstantaneleri düşündüğünüzde -ne zorum ve zorunluluğum ve sorunum var ki? -soruları.
Kafa karıştırsa da sormak sorgulamak lazım. Bu hissi de diğer tüm gerekli hisler gibi zaman zaman yaşamak lazım. Çünki insanın seçimleriyle var olduğunu hatırlaması günlük koşuşturmada pek mümkün olmuyor. Arada bir uçlara gidip dönmek lazım.
Gidiş karmaşık olsada dönüş çok daha güçlü oluyor.
Emine Yetkiner
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment